Karedent – Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi

Genel Anestezi ve Sedasyon Altında Diş Tedavisi

Çocuk ve yetişkin hastalarda gerekli görüldüğü durumlarda genel anestezi altında dental implant tedavilerimizi gerçekleştiriyoruz.

Protez Tedavisi

Kaybedilmiş diş ya da dişlerin yerine yapılan suni dişlere “diş protezi” denir.

Diş Çekimi

Günümüz Diş Hekimliğinde ana prensip hastanın kendi dişlerini koruyucu tedaviler uygulayarak mümkün olduğunca ağızda tutmaktır.

Pedodonti (Çocuk Diş Hekimliği)

Çocukların diş tedavileriyle uğraşan diş hekimliği dalı pedodontidir.

Bleaching (Diş beyazlatma)

Dişteki dolgu sökülür, açılan boşluğa beyazlatma jeli uygulanır ve devamında diş, geçici dolgu ile kapatılır.

Bonding

Dişin doğal rengine uygun estetik ve opasitede kompozit malzemesinin sertleştirilerek dişe uygulanması prosedürüne verilen isimdir.

İmplant

İmplant eksik dişlerin tedavisinde kullanılan ve çene kemiğinin içine yerleştirilen titanyumdan yapılmış vidalardır

Laminate

Çok ince yaprak porselenler ön dişlerinize yapıştırılarak görünümleri güzelleştirilir.

Konservatif Tedavi

Konservatif tedavi nadiren, sadece hastalık semptomları hafifletmek ya da yok etmek için kullanılan tedavi, yani semptomatik tedavi anlamında da kullanılır.

Tabiki zararlı değildir. Hatta bu işlemi temel alan anabilim dalı dahi vardır. Diş taşları bütün dişeti hastalıklarının etken faktörüdür. Nihai itibarı ile ağızdan bilinçli ve ehil ellerce uzaklaştırılması gerekir. Ancak ”nasılsa diş hekimim temizler” mantığı ile ağız hijyen uygulamalarından uzak durmak her işlemden sonra diştaşı birikimine çanak tutar. Önemli olan diş taşlarını temizletmek değil, dişleri temiz tutmaktır. Çünkü diş taşı temizliği kozmetik bir iş değil, bir tedavi biçimidir.

Bunun bir periodu yoktur. Çünkü muayeneler ve kontroller arası geçirilen sürede amaç dişleri ve ağız dokularını temiz tutmaktır. Bunun yerine 6 ayda bir hekim kontrolü daha uygun bir öneri olacaktır.

1-İçten gelen renklenmeler: Travma, uygun yapılmayan kanal tedavileri, amalgam dolgular, çocukluk dönemindeki süt dişi iltihaplanmaları, tetrasiklin lekelenmeleri, aşırı flor alımına bağlı renklenmeler.

2-Dış faktörlere bağlı lekelenmeler: Ağız hijyeni iyi olmayan hastalarda görülen renklenmeler, sigara, tütün, puro renklenmeleri, uzun süre “klorheksidin” gargaralarını kullananlarda sarı-kahverengi lekeler, yaşlanmayla beraber görülen lekelenmeler.

Ağız kokusunun sebebi ölü bakterilerin atık maddesi olan ve volatile sülfür adı verilen bir gazdır. Nefeste oluşan kötü koku büyük oranda ağız içi kaynaklıdır. Ağız içi bir enfeksiyon, ilerlemiş bir dişeti hastalığı ya da sadece ağız içinde birkaç saatten fazla kalmış gıda artıklarına yerleşen bakteriler kokuya sebep olurlar. Kokuya sebep olan diğer sistemik problemler ise: Tonsilit, akciğer iltihabı, sinüzit, şeker hastalığı (aseton kokusu), mide bağırsak hastalıkları, böbrek yetmezliği (balıksı koku), karaciğer ve metabolizma bozukluklarıdır. Ağız kokusunun öncelikle sebebi teşhis edilmeli ve buna göre tedavisi yapılmalıdır. Ağız içi kaynaklı kokularda yapılması gerekenler ise Tüm çürükler tedavi edilir. Diş eti hastalığı tedavi edilir. Cepler ve diş taşları elimine edilir. Gömülü ve yarı gömülü 20 yaş dişleri çekilir.

20 yaş dişleri, bulunduğu konum itibarı ile çürümeye yatkın, çoğu zaman fonksiyon dışında kalan ağzın en arkalarındaki dişlerdir. ‘Mutlak suretle alınacaktır’ diye bir kural olmadığı gibi %70 oranında problem yaratmaktalardır. Örneğin, ağızda yer bulamadığı için çıkamaması istemediğimiz bir hadisedir çünkü böyle bir durumda bulunduğu yerde fokal enfeksiyon kaynağı şeklinde davranması kuvvetle muhtemeldir.Bunun yanısıra ağız açma kapamada güçlük ve yandaki dişleri çapraşıklaştırmaya yönelik kuvvet uygulaması söz konusu olabilir. Bu yüzden bu konuyla ilgili hekim kontrolü şarttır.

Randevu almak ister misiniz?

Randevu panelimiz sayesinde istediğiniz hekimden istediğiniz zaman diliminde randevu paneli oluşturabilirsiniz